Milliyetçi Hareket Partisi’nin Anamur,Bozyazı, Aydıncık, Gülnar ve Gazipaşa’da geçmişte Ülkü Ocaklar Başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği yapmış bir grup şu anki Milliyetçi Hareket Partisinin içinde bulunduğu durumu ile ilgili Yalçınkayalar tesislerde toplanarak bir basın açıklaması yaptılar.
Mustafa Seferoğlu, Hidayet Kovancı, Atilla Bozkurt, Abdurahman Ceviz, İbrahim Diri, Yakup Kırnık, Ahmet Doğan, Mehmet Hanifi Yurdagül, Mahmut Kara, Hasan Oktar ile birlikte Bozyazı Ülkü Ocakları Eski Başkanlarından Turhan Tuna, Gazipaşa Ülkü Ocakları Eski Başkanlarından Bilal Şahin, Aydıncık Eski İlçe Başkanlarından Hakan Kuzin ve Gülnar Eski İlçe Başkanlarından Bülent Sarı´nın birlikte altına imza attıkları basın bültenini Grup adına eski Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Hanifi Yurdagül yaptı.
İşte Ülkücülerin gündemi sarsacak basın açıklaması.
Yüce TÜRK MİLLETİ Adına;
Bizler Anamur’da, Bozyazı’da, Aydıncık’ta, Gülnar’da ve Gazipaşa’da geçmişte Ülkü Ocaklar Başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği yapmış ülkücüler olarak , hareketimizin içerisinde bulunduğu bu sıkıntılı günlere dair düşüncelerimizi ülkücü tabanın da sesi olacak şekilde kamuoyuyla paylaşma gereği duyduk.
Bilindiği gibi geçtiğimiz 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri sürecinde hareketimizi temsil makamında bulunan saygıdeğer zevatın bizce ve ülkücü tabanın yaygın görüşüne göre hata telakki edilen tutumları yüzünden ülkücü hareket büyük bir mağlubiyet yaşamıştır.
Hepimizin malumudur ki biz ülkücüler 1940’larda büyük dava adamlarının ve değerli ülkü devlerinin başlattığı iktidar yürüyüşünü günümüze kadar tam olarak hedefine ulaştıramadık.
Fedakâr ve cefakâr ülkü erlerinin bir asra yaklaşan bu kutlu yürüyüşte çektikleri sıkıntılar ve bizim gibi çocuklukları, gençlikleri ve nihayet orta yaş çağları bu hareketin içinde geçen herkesin ülkücü hareketi iktidar yapma sevdası artık önüne geçilemez bir çığ gibi büyümüştür.
Maalesef bu çığın önündeki en büyük engel bugün bizi idare ettiğini zanneden bu saygıdeğer zevattır. Onlara göre hareketimiz için neyin iyi neyin kötü olduğunu, neyin faydalı neyin zararlı olduğunu sadece onlar bilir.
Bizim adımıza onlar düşünür onlar karar verir vekillerimizi bile onlar tayin eder. Ülkücülük onların (haşa) bahşettiği bir sıfattır. Onların ülkücü dediği ülkücüdür; Ülkücü değildir dediği de ülkücü değildir. Bizlerin çektiği hiçbir sıkıntının ve eziyetin kıymeti harbiyesi yoktur.
Ne zaman gidişatın yanlışlığını biri dile getirse hemen hain ilan edilir. Ne zaman bir dava arkadaşımız daha iyi yapacağını iddia ederek yola çıksa ve göreve talip olsa ya casus ilan edilir yada Türklüğü, Ülkücülüğü tartışma konusu edilerek itibarsızlaştırılır.
Şimdilerde de bu kötü gidişatın farkında olup değişimden yana tavır koyan ve bu amaçla imza veren ve imza toplayan tüm ülküdaşlarımız tehdit edilerek yollarından döndürülmeye çalışılıyor. Ve maalesef Ülkü Ocakları da bu yolda dava arkadaşlarımızı tehdit etmek ve darp etmek göreviyle değnekçi rolüne zorlanmış bulunmaktadır.
Bizler bu kutlu ocakları günahlarına ortak etmeye çalışan bu zihniyeti reddediyoruz. Zira davamız bunların anlayıp kavrayamayacağı kadar büyük ve kutlu bir davadır.
Biz ve bizim gibi düşünen milyonlarca ülküdaşımız bugüne kadar hiçbir menfaat gözetmeden hiçbir makam mevkii derdine düşmeden bu davanın kara sevdalı gönüllüleri olarak yolumuza devam ettik. Davamızdan dönmedik, sendikalarımızı değiştirmedik, pireye kızıp yorgan yakmadık sabrettik ve sabrediyoruz.
Hiçbir tehdit karşısında bu güne kadar yılmadık bundan sonrada yılmayız. Daha çocuk yaşta ocaklarda ettiğimiz ülkücü yeminine sadık kaldık; ve kalmaya da devam edeceğiz.
Ve Allah rızası için değerli büyüklerimize sesleniyoruz; Lütfen hareketimizin kaderini tayin yetkisini gasp etmekten vazgeçip ehline teslim ediniz. Ve Allah rızası için ülkücü hareketin bekası ve selameti için biran önce kurultaya gidin ve ülkücü iradenin tecelli etmesinin önünü açın…
Kaynak:anamurgundem.com