reklam
Ana Sayfa Gündem 23 Eylül 2019 1907 Görüntüleme

TOROSLARDA NELER OLUYOR

TOROSLARDA NELER OLUYOR

İsmail ŞİMŞEK / anamur postası

Ulus olarak eskiden beri en büyük hatamız kendi değerlerimize, içimizden çıkan kıymetlere  sahip çıkamayışımız.

 Sorun  bunu minör veya dar anlamda  yerel periferde de devam ettirebiliyor olmamız.

Geçmişte en büyük hastalığımız bir şeyler yapmak isteyene, ahlakıyla artı değer yaratmak için üretene gereken değer  atfedemeyişimizdi.

Birileri bir şey üretti mi onu linç eder, millete ibret alem olsun  diye bir asmadığımız kalırdı.

Oysa ahlak üst kimliği altında ki ‘’ değer’’ dediğimiz olgu bir kültürün sonucu. Belki bir birikimin, verilen onlarca, hatta yüzyıllarca yıl üzerine titrenen bir  emeğin  bu güne  izdüşümü, günümüze yansıması…

Bir devlet veya bir toplum;  yetiştirdiği insan topluluğu ile kullanım ömrü bir gün sona ermesi muhtemel katma değeri yüksek ürünler, marka haline gelmiş cazibesi yüksek teknolojik değerler üretebilir. Ancak üretilen ürün kalitede olsa;  eğer değer ve ahlak formlu  insanlık kıymetleri ile örtüştürmez ise başarı geçici ve kısa ömürlü olur.

Büyük devlet veya büyük bir toplum;  kültür,  sanat, ekonomi ve  teknolojik varlığını insanlık ahlakı ve değerleri ile bütünleştirdiği ölçüde  büyük ve güçlü devlettir.

Misal, ABD  güçlü devlettir ancak büyük bir devlet değildir. Büyük devletlerin de bir ahlakı vardır. Dolayısıyla büyük devlet olabilmesi  teknolojik değerlerini, toplumunun değer ahlakının projeksiyonu  olan devlet ahlakı ile bütünleştirmesi  ile mümkün olur.

Bu gün lokal ölçekte, Toroslarımızda  yeteneklerini, bilgisini kısaca donanımını ahlak rezerviyle  bütünleştirerek , bütünleştirirken tüm bu kazanımları   kent dokusuna yani  kent-politik ve sosyo-kültürel zemine uyarlayacak  bir değer, bir siyasetçi var hemen yanı başımızda. 

Bahsettiğim siyasetçi Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın YILMAZ!

Baştan söyleyeyim. Kimse yanlış anlamasın. Onunla ilgili yazıyorum diye kimse onun denizine kürek çektiğimi  sanmasın. Bilen bilir bizim makamada mevkiye de ihtiyacımız yok. Varsa bile bunu ‘’ insan odaklı’’ yaşamımızın bir parçası olarak halka hizmet için kullanır, enerjimizi bu amaca sarf ederiz. Bilinmeli ki aynı zamanda Başkan YILMAZ’la aynı siyasi parkurun koşucusu da  değiliz.  Kısaca ne kimseyi boşu boşuna  meth ederim , ne de  kimseyi boşu boşuna mat…

Onu yakinen tanıyan biri olarak  vurgulamak istediğim şey  şu;  o gelecek perspektifinden  Toroslar için idealleri olan,  önemli bir siyasal öncü,  kıymetli bir politik avangard.

Tüm bunları yaklaşık altı aylık sürecin izdüşümü olarak siyasal zeminin hizmet sathına uyarlarsak ekonomik sıkıntılara rağmen Toroslarda öncesi olmayan sosyal projelerin  prototiplerin  ilklerinden görebiliyoruz.

Örneğin, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın YILMAZ ,seçim sürecinde 5 yıllık planlama üzerinden 73 proje ortaya koydu.

Detaya inmeden bazı  projelerle Torosların mega-köy formlu sosyolojisine gerek planlı kentleşme gerekse üreten bir kent  olgusu ile artı değer katacak bir gelecek öngörüsü prova ederken, beraberinde  bölgeyi mega köy olgusundan mega-kent  silüeti kazandıracak bir dönüşüme hazırladığını görüyoruz.

Mesela, sosyal projelerini başlangıçta    ‘’ Ramazan panayırı’’ ile  taçlandırırken  hemen hemen her mahallede içinden çıktığı halkıyla buluşarak iftar programları adı altında sosyal projelerinden bir  ilke start verdiğini gördük.

Buna halkının değerlerine, inanç dünyasına bakış perspektifinin izdüşümü,  iftarın açılacağı sofraya saygı, bu manevi atmosfere  verdiği kıymetin karşılığı  olarak bakmak gerekir.

Diğer  ilk ise  duygusal bir  geçmiş hülyasıyla,  bu günü  dünle buluşturan  ‘’açık hava  sinema günleri ‘’  ile hepimizi Yeşilçamın unutulmaz yapıtlarıyla bir nostalji yolculuğuna çıkartan nostaljik rüyamız  yazlık sinema şenlikleri idi.  Sadece bunlar değil bir çok proje var ilk olmaya aday!.. Bunları detaylandırabilirsiniz.

Başkan Yılmaz , aynı zamanda Toroslar halkının  her sınıftan insana ayırt etmeden  dokunurken, onların sevinçlerini paylaşırken, acılarına ortak olmada fıtratından olsa gerek olabildiğince bir insan  olduğunu görüyoruz. Cenazeden cenazeye,  düğünden düğüne  koşarken  insanların  mutluluklarında yüzünü, üzüntülerinde  hissiyatını  görseydiniz onun insan olarak kratını, Toroslar için  nasıl bir  değer olduğunu belki daha iyi anlarsınız.

Tüm bu ortada iken; gerek ‘’ tabela vakası ‘’ arkasından ‘’haciz despotizmi’’ insana ister istemez şu soruyu sordurtuyor.

Toroslarda neler oluyor?

Binaenaleyh,  bugünlerde  sadece Toroslar için değil, Mersin’in  kent-yaşam dokusuna,  kent sosyolojisine  katma değer üretecek  bir  ‘’ değer’’,   başkan  Atsız Afşın YILMAZ,   bir ‘’ itibar suikastına’’ mı  maruz bırakılmak isteniyor?

‘’ Meyve veren ağaç taşlanır’’ klişesinden hareketle, seçim sonucu  ister istemez Toroslarda bu tarihten sonra gündem belirleyeceğini zanneden bir kısım güruhu hayal kırıklığına uğrattı. Belli ki o miladın artçısı olacak, Toroslara matuf  Mersin müesses nizamı,  ‘’vesayet diktası veya jakobenizm  tahakkümü’’  üzerinden  ‘’ endoktrinasyon baskısı’’  ile başkan YILMAZ’ı domine etme, bir yere etiketleme veya  bir şeyi dayatma çabasına alet etmeye çalıştığını en azından buna heveslenildiğini görüyoruz.

Dolayısıyla  ‘’ olgoritma üreterek ‘’  bundan bir sonuç alma veya  sonuca gitme provasının tezgahlandığını veya en azından bunun tasarımlandığının  belirginleştiğine şahitlik ediyoruz.

Ancak unuttukları bir şey var:  ‘’ İNCİ, pisliğe düşürülmeye çalışılmakla,değerinden bir şey kaybetmez. İNCİ yine İNCİ’dir.’’

Son söz, öz söz!..

‘’ Rüzgar ne kadar sert esse de; kayadan kopartacağı sadece tozdur.’’

sinemagif

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster