Anamur’da kurulması planlanan ve çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından tepki gösterilen balık çiftlikleri gerçekten zararlı mı yoksa kamuoyu yanlış mı yönlendiriliyor.
Çevre ve Şehircilik bakanlığının kapalı koy ve körfezler, açık denizler ve hassas alanlarda balık çiftliğinin kurulabileceği yerlere ait yönetmelikte ,balık çiftlikleri kıyıdan en az 1.1 Km mesafede,30 metreden daha derin alanda ve 0.1 metre /saniye akıntı hızından daha yüksek alanlarda kurulabilir denirken, Anamur’da bu mesafe kıyıdan 2 mil ( 1 mil=1852 metre) ) uzaklıkta,derinlik en az 35 kulaç ( 1 kulaç = 1.83 metre) ve akıntı doğu – batı yönünde ve hızı istenilen seviyenin üzerindedir.
Ülkemizde , Kültür balıkçılığının yarıdan fazlasının Marmaris,Fethiye Bodrum gibi turistik ilçelerinin bulunduğu Muğla yöresinde yapılmakta ve turizmle problem yaşanmamaktadır.
Ülkemizin, üç yanı denizlerle çevrili olmasına rağmen,Türkiye’de kişi başı tüketilen balık miktarı yaklaşık 7 kg iken, dünya ortalaması 19-20 kg civarındadır.
Ülkemizin en turistik yerlerinden biri olan Kemer’de bile balık çiftliklerinin kıyıya uzaklığı sadece 700 metre iken , Anamur’da Melleç ile Tenzile arasında 180 balık kafesi ile yapılacak olan çiftlik , sahilden iki mil açıkta,deniz derinliğinin en az 65-70 metre olduğu , dip akıntısının doğu-batı yönünde olduğu bölgede kuruluyor.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi, kurulacak olan bu 180 kafesin her birinin denize ve çevreye zararı , bir balıkçı teknesinin verdiği zarardan daha az.
Ayrıca , kurulacak olan balık havuzları sayesinde , bölgemizde az olan balık potansiyeli artacak ve balıklar daha rahat yem bulma şansını yakalayacaklar. Bunun yanı sıra, bu bölgelerde trol avcılığı yapılamayacağı için, denizin dip bölgesindeki bitkiler,mercanlar ve balık yumurtaları da zarar görmeyecek.
En önemli katkılarından birisi de bu bölgede yaşayan en az 80-100 kişi bu çiftlikten ekmek yiyecek.
Sonuç olarak, bu çiftliklerin çevreye ve sağlığımıza hiç mi zararı yok ? elbette var ama, kullandığımız cep telefonlarımızın, televizyonlarımızın,sanayi tesislerinin,araçlarımızın hatta ve hatta seralarımızın da çevreye zararı var ama vazgeçebiliyor muyuz ?.
Tabi ki vaz geçemiyoruz o halde , ilçemizin kazanması,ilimizin kazanması ve dolayısı ile ülkemizin kazanması için,bu yatırıma sorgusuz sualsiz,incelemeden ve bilmeden karşı çıkmayalım.
