Mevsimsel geçiş dönemlerinde sık yaşanan sorunların başında ani sıcaklık değişimleri nedeniyle vücudun savunma mekanizmasının zayıflaması gelmektedir. Havaların soğumasıyla birlikte artan gribal enfeksiyonlara karşı özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekir.
Anamur Özel Anamed Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Sertan ÖNTEPELİ , mevsimsel geçiş döneminde gribal enfeksiyonlardan korunmak için alınması gereken önlemler hakkında gazetemiz aracılığı ile bilgi verdi.
Soğuk algınlığı 1-2 hafta içinde kendiliğinden düzelebilir
Soğuk algınlığı; burun akıntısı ile başlayan özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlara yol açan yüksek derecede bulaşıcı viral bir enfeksiyondur. Genellikle hafif belirtilerle 1- 2 hafta içinde kendiliğinden düzelmesine rağmen, özellikle çocuklarda okullarından geri kalmaya, erişkinlerde ise iş gücü kaybına sebep olmaktadır. İşgücü kaybı açısından bakıldığında tüm dünyada işe devamsızlığın %10′undan sorumludur.
Orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit, zatürre gelişebilir
İlk belirti olan burun akıntısının dışında burun tıkanıklığı, hapşırık, boğaz ağrısı, öksürük ve baş ağrısı olabilir. Ateş, hafiftir; 37-38 derece arasında seyreder. Halsizlik, kırgınlık da görülebilir. Eğer bakteriler de olaya eklenirse, orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit veya pnömoni (zatürre) gelişebilir ve buna bağlı olarak da kulak ağrısı, akıntı, balgam çıkarma, yüksek ateş gibi şikâyetler eklenebilir.
Sonbahar güneşine aldanmayın
Gün içerisinde değişen hava sıcaklıklarına bağlı olarak vücut ısısı da değişim gösterir. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde vücut ısısını dengede tutabilecek kalın giysiler tercih edilip, giysiler gün içerisindeki hava sıcaklığına bağlı olarak değiştirilmelidir. Havaların soğumasıyla birlikte artan gribal enfeksiyonlara karşı özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi öenrilmektedir.
Soğuk algınlığından korunmak için…
Soğuk algınlığında, tedaviden daha önemlisi hastalanmadan önlem almaktır. Yani hastalığın bulaşmasını engellemektir.
Bunun için;
1. Sonbaharda grip aşısı yaptırabilirsiniz.
2. Dışarıdan geldiğinizde ellerinizi sabunla yıkamalı ve bunu çocuklarınızın da alışkanlık haline getirmesini sağlamalısınız.
3. Soğuk algınlığı olan kişilerle yakın temastan kaçınmalısınız.
4. Hapşırır veya öksürürken kâğıt mendil ile burnunuzu ve ağzınızı kapatmalısınız.
5. Kış aylarında bol sıvı almalı ve beslenmenize özen göstermelisiniz.
6. Sigara içmemelisiniz.
7. Özellikle kaloriferli evlerde yatak odasındaki nem oranını normal sınırlar içinde tutmalısınız.
Mevsime uygun besinler tüketin
Sonbahar döneminde, yaz aylarından kalan yemek tercihi alışkanlıkları da terk edilip, mevsime uygun yiyecekler tercih edilmelidir. Özellikle sonbahar döneminde sık tüketilen dondurma ve soğuk gıdalar vücutta çeşitli enfeksiyonların oluşumuna neden olmaktadır. Soğuk gıdaların yerine mevsime uygun yiyecekler tercih edilmelidir. Kaliteli, dengeli ve yeterli beslenme dışında, gribal enfeksiyonlardan korumanın ya da hastalığı hızlıca atlatmalarını sağlamanın diğer bir yolu bol ve dengeli sıvı tüketimi sağlamaktır. Meyve sularının tüketimindeki aşırılık ise vücut dengesinin bozulmasına neden olmaktadır. Meyve sularının ve vitamin içeren ilaçların tüketimindeki aşırılık vücuttan atılırken böbreklerin iş yükünü de artırmaktadır. Gerekli ölçüde tüketilen ıhlamur, kuşburnu, ada çayı ve bol limonlu bir yeşil çay bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar.
Soğuk algınlığı hissettiyseniz;
1. Ilık ve rahat ortamda bulunun ve ağır fizik aktivitelerinden uzak durun.
2. Ateş ve diğer belirtilerin ağır seyrettiği durumda yatak istirahati yapın.
3. Mukusu yumuşatmak, drenajı sağlamak ve kaybolan sıvıyı tekrar kazanmak için günde en az 8 bardak sıvı alın.
4. Nemlendiriciler ve su buharı kullanılarak çevrenin nemini arttırın, çevrenin nemini arttırmak göğüs tıkanıklığının kaybolmasına yardım eder.
5. Sigara içmek boğaz tahrişi ve öksürüğü artırır. Kesinlikle sigara içmeyin.
6. Boğaz ağrılarını azaltmak için ılık, tuzlu su ile gargara yapın.
Hastalığın şiddetini ve uzamasını önlemek için C vitamini kullanın.
Antibiyotik kullanımının bir yararı yoktur
Antibiyotikler viral enfeksiyonlarda etkili değildir. Kullanılmasının bir yararı yoktur. Antibiyotiklere ancak bakteri kaynaklı durumlar (Sinüzit, orta kulak iltihabı gibi) geliştiği zaman ihtiyaç vardır. Ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler şikayetlerin azalmasında yardımcı olur. (Rutin olarak aspirin kullanılması tavsiye edilmez)
Grip aşısının zamanıdır
1. Kronik kalp ve akciğer hastalığı olan yetişkinler ve çocuklara (Astımlı çocuklar da dahil),
2. Kronik metabolik hastalıklar (diyabet gibi) böbrek hastalığı, bağışıklık sisteminde yetersizlik, kan hastalıkları nedeniyle bir önceki yıl düzenli tedavi gören veya hastanede yatanlara,
3. Uzun süreli aspirin tedavisi gören çocuklar ve gençlere (6 ay-18 yaş arası),
4. 65 yaş ve üzerindekilere,
5. Toplu halde yaşayanlara,
6. Risk grubundaki kişiler: doktor, hemşire, hastabakıcı, kreş ve huzur evi çalışanlarına önerilir.
Grip aşısı, yumurta veya grip aşısının birleşenlerine karşı alerjisi olanlara uygulanmamalıdır.(Grip aşısı: tavuk embriyolarında üretilen virüslerden oluşur.) Ateşli bir hastalık geçirmekte olanlar, belirtiler yok olana kadar aşılanmamalıdır