Türkiye, 15 Temmuz tarihinde kanlı darbe girişiminde bulunmuş olan Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadele etmekteyken, emekli Albay H. Atilla Uğur, ikinci darbe uyarısında bulundu. İkinci darbenin çok yakın bir zamanda olduğunu açıklayan Atilla Uğur, yapılmış olan planı anlattı.
ABD destekli 15 Temmuz darbe kalkışması, 7’den 70’e bütün herkesin destansı girişimi ile püskürtüldü. FETÖ’ye bağlı olan haşhaşiler ile onların destekçileriyle tertiplenmiş olan işgal girişiminin üzerinden tam 2 ayı aşkın bir vakit geçti.Hainlere karşı Olağanüstü hal kapsamında yürütülmüş olan yoğun operasyonlara karşın tehlike henüz bitmedi. 15 Temmuz tarihinde gazetemizin Ankara temsilciliğini ziyaret edip daha sonra ilk kalkışmayı haber vermiş olan emekli Albay Hasan Atilla Uğur, ‘üst akıl’ destekli olarak yeni bir kalkışma hazırlığına ilişkin olarak çok önemli açıklamalarda bulundu. İşte, Atilla Uğur’un kaynaklarına dayanıp anlatmış olduğu ikinci kalkışma senaryosuna ilişkin bilgiler… İKİNCİSİ DAHA KANLI OLACAK “İkinci kalkışma için herkes hazır olsun. Çok yakında. Net bir bilgi olarak söylüyorum: İkincisi daha da kanlı olacak. Bugün bizler bir zaferin sarhoşluğu içerisindeyiz. Ben sizlerin aracılığı ile Türkiye’ye uyarıda bulunuyorum. Kimse ‘Tamam bu iş bitti, Türkiye artık rayına oturdu, Amerika başka hiç bir şey yapamayacak, Fethullahçı Terör Örgütü başka bir şey yapmayacak, PKK’lılar başka hiç birşey yapamaz, biz bellerini kırdık bu örgütlerin’ demesin. Bu durum bizleri, yapılacak olan kalkışmada başarısızlığa sürükler. Paramparça oluruz.” 10 BİN PİYADE İLE GELİNECEK “Bundan 3 yada 4 gün öncesinde İngiltere’nin yüksek tirajlı gazetesi olan Daily Express’te bir yazı yayımlanmıştı. Yayımlanan yazıda diyor ki, ‘Türkiye’de 2.kaos ortamı gelecek. Kıbrıs’ta üssümüzdeki toplam 10 bin deniz piyademiz, Türkiye’de yer alan 50 bin İngiliz’in can güvenlikleri için Türkiye’ye girecek, Türkiye’de güvenli alanlar oluşturacağız. Vatandaşları hava yolları ile tahliye edeceğiz’. Bakın bu işgal planı. Bu 2. kalkışmanın esas amacı işgal.”Tekrar eş zamanlı olarak hedef görmüş oldukları kişilere yönelik olarak suikastler devreye sokulacaktır. Bu yapıldığında inanılmaz bir kaos ortamı oluşacaktır. Bütün herkes ayağa kalkacak ve iç savaş yani esas onların istemiş oldukları plan hayata geçecek” KAOS ORTAMI OLACAK Bu kaos nasıl olacak? Bu net bir bilgi: ‘‘Güneydoğu’da her zaman yapmış oldukları gibi HDP’lilerin de çağrıları ile bir nümayiş, gösteri yapılacaktır. Polislerin, askerin içerisinde tespit edilmemiş olan FETÖ’cüler gaz sıkmak yerine, halkın üzerlerine ateş açacaklar. Bu, benim ulaşmış olduğum net bir bilgi. Olay büyük bir olasılık ile Şemdinli, Yüksekova veya Kızıltepe’de olacaktır. Orada 15 yada 20 kişi ölecek. Bölgede yer alan bütün ilçelerde, illerde, İngiliz konsolosluğundan ziyaret edilmiş olan aşiretler bu oyuna gelirse eğer, vatandaşları adeta sokağa dökecekler. Batı’da fitili, 4 yada 5 noktada sansasyon yaratacak bir şekilde büyük çaplı patlamalarla ateşleyecekler. Bunu da PKK veya IŞİD gerçekleştirecek. Tekrar eş zamanlı bir şekilde hedef olarak görmüş oldukları kişilere yönelik olarak suikastler devreye girecektir. Bu yapıldığında inanılmaz bir kaos yaşanacak. Bütün herkes ayağa kalkacak ve iç savaş yani esas onların planı hayata geçecektir.” 40 SENE SÜREN HAZIRLIK “15 Temmuz tarihinde yapamadıklarını, erken düğmeye bastıkları için beceremedikleri bu İç savaş durumunda Amerika , ‘Benim Türkiye’de vatandaşım var. Türkiye de benden yardım istemişti’, diyerek gelip oturacaklar. İngiltere de aynı şekilde hazırlık içerisinde zaten. Peki ne olacak Türkiye? Allah korusun ki kimin kimi vurduğu dahi belli bile olmayacak. Komşular komşularını bile vuracak, yağma başlayacak. Aklınıza ne gelmişse, bütün her şeyi uygulayacaklar, 100 yıl öncesinde beceremediklerini şimdi yapacaklar. 40 senedir Fethullahçı Terör Örgütünü, PKK’yı bunun için yetiştirdiler. Amerika, İngilizlerle birlikte bu işin destekçisi olacak. Abdullah Öcalan’ı ben sorguladım. 8 ay orada kaldım. Bana bir lafı vardı: ‘Dünyada her zaman bütün her şeyi İngilizler planlar, Amerikalıları oynatır’.” Fethullah Gülen’in teslimi Apo’dan daha zar… 1999 senesinde PKK’nın elebaşı Öcalan’ı sorgulamış olan efsane komutan olarak da bilinen emekli Albay Hasan Atilla Uğur, “Abdullah Öcalan’ın ele geçirilmesi mi daha zordu, yoksa FETÖ’nün mü ele geçirilmesi daha zor olacak?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Fethullahçı Terör Örgütü, PKK ile büyük benzerlik göstermekte. ASALA bitti, PKK çıktı. PKK’nın elebaşı alındı, hemen Fetullah at başı geliyordu. Ancak Fethullahçı Terör Örgütü konusunda ABD’nin şöyle bir avantajı bulunmakta: Bu, dini duyguları kullanmış olan bir örgüt. Dünyada sosyalizmi kullanmak isteyen bir PKK’dan ziyade dini duyguları öne çıkaran, istismar etmiş olan, iktidarlar ve muhalefetle 40 senedir hep işbirliği yapan bir örgütten bahsediyoruz. Bu sebepten ABD, Fethullahçı Terör Örgütü konusunda Apo’yu kullanmış olduğu zamankinden daha da akıllı davranmaya başladı. Neden? Elebaşı Gülen’in ABD’den bize teslim edilebilmesi onlarca sene devam edecek bir hukuki süreç teşkil etmekte. Öcalan’ın iadesinden daha da zor olan bir süreç bizi beklemekte FETÖ’nün iadesinde. Öcalan’ın iadesinde daha erken davrandık. Karşılıklı olarak istihbarat örgütleri konuşuyorlardı Apo konusunu. Fakat şimdi ise Fethullahçı Terör Örgütü konusunda çok fazla geçerli değil.” KRİPTOLAR DURUYOR “Bugün zafer sarhoşluğunun etkisiyle, ‘bakın içeriye aldık adamları’ diyoruz fakat kriptolar hala duruyor. Siyasetin içerisindeki adamlar bunlar. Bu adamlar gözümüzün içine bakarak ‘Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadele ediyoruz’ görünümünü vermeye çalışıyorlar. Örneğin MİT. Orada bir temizlik yapıldı mı? Dünyanın hiçbir bölgesinde 8 bin ile 10 bin rütbeli personelin katılmış olduğu böylesi bir kalkışmada, böyle bir işgalde, rezillik hareketini MİT’in duymamış olduğuna beni hiç kimse inandıramaz. MİT, en başında bu girişimden haberliydi. Peki neden bir şey yapmadılar? Ülkenin kurumları Fethullahçı Terör Örgütü’nün eline geçti de bir tek orası mı tertemiz kaldı? Senaryoların hepsini boşa çıkarabilmek için yapacak olduğumuz bir diğer şey, süratle milli bürokrasiyi oluşturmamız. Askeri ve sivil anlamda milli bürokrasiyi muhakkak oluşturmamız gerekiyor. MİT, TSK vb. Buralarda milli, mandacı olmayan, şucu yada bucu olmayanlar, liyakatli insanları istihdam edilmeli.” ÖNLEM ALINMAZSA KASIMDAN ÖNCE… “İkinci darbe girişimini gayri milli unsurlar, PKK ile FETÖ beraber yapacaktır. Şuan ABD’nin argümanı olan bütün örgütler bütün hepsi birlikte yapacaklar. Asker, polis, bürokrat, her kim varsa bütün hepsi devreye girecektir. Ama şekli 15 Temmuz gibi olmayacaktır. On başlı bir hadise. Şu zamana kadar alınmayanlar, bilinip ama dokunulamayanlar, bütün hepsini de göreceğiz bu hadiselerde. Bir tek asker değil, polisler, bürokrasi, emir komuta zinciri de diyecekler. Türkiye’yi uyanık olmaları için davet ediyorum. Eğer bizler bu oyunu bozmak için uğraşmazsak, ikinci girişim kasım ayını geçmeyecek.” ‘ABD’ DİYORKEN… “Türk milletini uyarıyorum. Çok daha fazla dikkatli ve akıllı olmamız gereken bir zamandayız. Bir aralar ‘Yenikapı ruhu’ demiştik ya. Şu zamana kadar bu ruh bilinçli olarak zedeleniyor. En başta CHP bozmaya başladı bunu. Bilerek yapmaktalar bunu. Adeta bir kamplaşma yaratılmak isteniyor. Tarık Akan’ın, cenaze törenine bakıldığında, Türkiye’de bir ortamda cenazeye 5 ile10 bin kişi giderdi, şimdi ise 1 milyona yakın kişi gitti. Bu da bir kamplaşmanın göstergesidir. Ben onlar şu taraf, bunlar bu taraf demiyorum, yanlış anlamayın sakın. Fakat ilginç bir sosyolojik süreçteyiz. 15 Temmuz tarihinin ertesi bu olayın ABD oyunu olmuş olduğu konusunda bütün herkes %100 hemfikir iken şimdi, ‘Olur öyle böyle şey! ABD mi? Yok olmaz’ denmekte. Bir NATO’culuktur gidiyor piyasada.” AYRIMCILIĞI BIRAKALIM “Neredeyse bütün programlarda M.Kemal Atatürk’e söven birisi çıkıyor. Bunu sırf germek için yapıyorlar, bile bile yapıyorlar. Bu gerginliğin ortaya çıkartılması direk olarak ABD’nin, Fetullah Gülen’in işine yaramakta. Bizlerin bu kadar tecrübenin üzerine bu oyuna gelmememiz lazım. Dünyanın hangi yerinde ülkenin Meclisi bombalanmıştır? Bizler hâlâ mı kendimize gelemedik? Bırakalım artık bu ayrılık, gayrılıkları. TV’lere bir bakıyoruz, illa bir Kürtçü, bir FETÖ’cü geliyor ekranlara. Bunlar birer terörist. Son zamana kadar ne olacak acaba diye bekledi bunlar. Türkiye, durumlara göre taraf seçmiş olan kişilerle geçmişte çok çekti. Artık çekmeyelim.” PARALARI ÖDENDİ “Cezaevlerinde daha da büyük isyanlar başlayacak. Bunu cezaevindeki FETÖ’cülerin gardiyanlar ile oradaki jandarma personelleri ile konuşmalarından görebilirler. Bu isyanlara bir tek FETÖ’cüler değil, hırsızlar, tecavüzcüler, bütün herkes katılacaktır. Cezaevindeki insanların psikolojisini çok iyi bilirim; 5 yıl 8 ay 10 gün yattım ben. Ceza evinden almış olduğum bilgilere göre, şuan FETÖ üyeleri bir buçuk aydır cezaevlerinde itirafçı konumuna gelmiyorlar. En başta itirafçı olmaya çok temayül vardı, ama artık vazgeçtiler. ‘Yanınızdayız, maddi ve manevi, aileleriniz de bize emanet. Bunları yapmış olanların hepsinin hesabını soracağız. Bizler büyük akılız’ dediler. İtirafçılık da son buldu. Ailelerinin mağduriyeti de son buldu. Bütün kredi kartı borçları, Ev kredileri ve aklınıza ne geliyorsa hepsi tıkır tıkır ve nakit olarak götürüldü, ellerine teslim edildi. Emniyetteki arkadaşlara sorduğumuzda ‘ tespit etmeye çalışıyoruz’ cevabını alıyorsunuz. İşte bu da zafer sarhoşluğudur, ‘zaten aldık’ demek ve bunun da bizlere zararı olur. Cezaevlerinde gardiyanları tehdide başladılar. Yine Fethullahçı Terör Örgütü’nün 2009 ile 2010’da cezaevlerinde gardiyanlara yönelik olarak örgütlenmelerini düşündüğümüz zaman cezaevi ayaklanmalarının nereye gidecek olduğunu hepimiz kolaylıkla kestirebiliriz. Gardiyanlara yönelik çok ciddi bir Fethullahçı Terör Örgütü temizliği gördük mü? Hayır görmedik. Yine özel güvenlik şirketlerine de hiç bakılmadı bu günlere kadar. Özel güvenlik Başbakanlık’ta da her yerde bulunuyor. Bu şirketlerin sahipleri her kimse onlara da bir bakmalıyız.”
kaynak:samsunhaber.com
